BAKAN KOCA; VİRÜSÜN YAYILMA HIZI AZALMADI!

307
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 virüsünün yayılma hızında azalma olmadığını belirterek, virüsün hasta etme gücünde azalma olduğu konusunda ise bilimsel bir kanıt olmadığını söyledi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi’nde, Koronavinüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Koronovirüsle mücadelede son 6 ayda tüm insanlığın önüne çıkan sınavın ülke olarak başarıyla verildiğini ve bu sayede çok daha iyi bir noktaya gelineceğini belirten Bakan Koca, dünya ölçeğindeki sağlık krizinde, devlet ve millet olarak bu krize gücün yettiğinin gösterildiğini söyledi.
Her işin başı sağlık prensibinden hareketle sağlığı güvenceye alırken, 83 milyonla birlikte tüm hayatın önünü açmaya devam edeceklerini vurgulayan Koca, “Haziran ayının 3 haftasını geride bıraktık. 1 Haziran’da başlayan normalleşme süreci yakında bir ayını dolduracak. Koronavirüs salgınının oldukça zor, pek çok bilinemezi de beraberinde getirdiği bir dönemini aştığımız konusunda hak edilmiş, dayanağı sağlam bir iyimserlik içindeyiz. Kontrol dışı gelişmeleri ayrı tutarsak, önümüzdeki günlerin bu yaz günleri gibi aydınlık günler olacağı konusunda güçlü gerekçelerimiz var. Bugünkü hayatımız, tedbirlere bağlı kalarak, planlarımızı uygulayacağımız bir hayattır.” ifadelerini kullandı.
Fahrettin Koca, kontrollü sosyal hayatın gereklerini yerine getirdikçe hayat kalitesinin daha da artacağının altını çizerek, “Tedbire daha az ihtiyaç duyulacak dönemi, şimdi uyguladığımız tedbirlerle hazırlıyoruz. Çok yakın zamana kadar, sokağa kısıt olmaksızın çıkabileceğimiz günler konusunda endişelerimiz vardı. Her zaman gittiğimiz mekanlar, eski emniyet duygusu içinde bir daha ne zaman gideceğimizi bilemediğimiz mekanlardı. Berberimiz, kuaförümüz, pastanemiz, kafemiz, kitapçımız kapalıydı.” diye konuştu.
Normal şartlarda hayatın en canlı taraflarını gösterdiği alışveriş ortamlarının eski halinden uzak, hastaneye bile koronavirüs şikayetleri dışında, tedavisi ertelenemeyecek hastalık durumunda gitmenin tercih edildiği günlerin yaşandığını anımsatan Koca, gelinen noktanın çok ileri bir noktada olduğuna işaret etti.
Koca, mevcut durumun, korunması gereken büyük bir kazanım olduğunu dile getirerek, “Durağanlaşan hayat hız kazandı. Koronavirüsle mücadelemizde bu başarı muhkemleştikçe, özlediğimiz ne varsa tek tek geri döneceğiz. Başarı muhkemleştikçe, her işin başı sağlık prensibiyle kaldığımız yerdeki yaşama temposuna yaklaşacağız.” şeklinde konuştu.
“Maske kullanmamak kişisel hukukun ihlalidir”
Koronavirüsün, hayatın sevk ve idaresini elden alan bir güç olmaktan çıkmasını sağlamak gerektiğini vurgulayan Koca, şöyle devam etti:
“Özlemini duyduğumuz şey budur. Bunun için de hastalık riskine karşı bazı kontrol mekanizmalarını bir süre daha sıkı tutmaya mecburuz. Ağız ve burun yoluyla bulaşan, mesafe kısaldıkça bulaşma riski çok artan bu virüs, evimizin dışında, başka insanlarla bir arada bulunduğumuz ortamlarda koruyucu maske kullanmamızı zorunlu kılıyor.
Koronavirüs maskesi, virüsün yayılmasına karşı elzem bir tedbirdir. İhtiyatlılık değildir, mecburiyettir. Koronavirüs maskesi, virüse karşı alınacak kişisel bir tedbir değildir, ortak bir tedbirdir. Bu tedbir, aynı sosyal ortamda, birbiriyle etkileşim halinde olan kişilerin tamamı tarafından alınmalıdır. Bir ortamda üçümüz maske takıyor, fakat birimiz takmıyorsak hepimiz az çok risk alıyoruz demektir. Bu sebeple, maske kullanmayan kişinin ister yakın mesafede sokakta, ister ortak mekan veya iş yerinde, maske kullananlara karşı sorumluluğu vardır. Bu durumlarda maske kullanmamak kişisel hukukun ihlalidir.”
“Tedbirlere uymak, normale dönüş yolunu kısaltacaktır”
Bakan Koca, ortak mekanlarda, ortak alanlarda, herkesi maske kuralına uymaya davet ederek, “Tedbir alanların üzerimizdeki hakkına riayet edelim. Bu medeni davranışa, aynı medeni davranışla karşılık verelim. Çevremizde kimsenin bulunmadığı, bulaşma riskinin zaten söz konusu olamayacağı ortamlarda, örneğin bankta denize karşı yalnız oturuyorsak, maske elbette gerekli değildir. Maske tedbirini gerekli durumlarda uygulayalım ki uygulanabilir olsun, zamanla bıkkınlığa yol açmasın.” ifadesini kullandı.
Sonbaharda dünya ölçeğindeki risk beklentisine ilişkin değerlendirme yaparken Koca, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 2 gün önce yaptığı, özellikle Güney Amerika kaynaklı olan dünyadaki en yüksek günlük vaka sayısı açıklamasına dikkati çekti.
Fahrettin Koca, DSÖ’nün tedbirlerin sürekliliği konusunda uyardığını, bıkkınlığa düşmenin bu uzun soluklu mücadeleden geriye düşmek, rehavete kapılmak, riske açılmak anlamına geldiğini belirttiğini aktardı.
Bugüne kadar 62 il merkezinde maske mecburiyeti getirildiğini hatırlatan Koca, şunları kaydetti:
“Maske, tüm Türkiye’de ortak sorumluluğumuz, mecburiyet olan illerde ise sorumluluk kat kat fazladır. Bu mecburiyet, ya vakaların arttığı veya riskin bariz olduğu, zincirleme bulaşmanın uç verme ihtimali olduğu yerler için getirilmiştir. Geride bıraktığımız dönemde sokağa çıkma kısıtının salgının önlenmesi açısından önemi neyse, bugün aynı önemi maske ve mesafe uygulamalarının taşıdığını unutmamalıyız. Bu tedbirlere ne kadar uyarsak dostça tokalaşacağımız, birbirimize sarılacağımız günler o kadar yaklaşır. Tedbirlere uymak, normale dönüş yolunu kısaltacaktır.”
“Lütfen sıcaklara yenilmeyelim”
Yaz aylarında maske kullanımının geçen aylardaki gibi kolay olmadığını, herkesin bir zorluk yaşadığını belirten Koca, “Lütfen sıcaklara yenilmeyelim. Eğer sıcaklara yenilirsek, vaka sayılarının artışa geçeceğini, bunlardan bir kısmının yoğun bakıma düşeceğini unutmayalım.” dedi.
Koca, yılın ilk aylarında, koronavirüsün daha çok kış mevsiminde etkili olacağı, yaz aylarında ise etkisini kaybedeceğine yönelik ileri sürülen bilimsel tahminlere değinerek, “Virüsün yayılma hızında azalma olmamıştır. Virüsün hasta etme gücünde azalma olduğu konusunda ise bilimsel bir kanıt yoktur. Bu iki iyimser ama yanlış kanıyı günlük hayatınıza dayanak yapmamanızı, yaz boyu dikkati elden bırakmamanızı istirham ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Büyüklerimiz ve kronik hastalığı olanlar halen risk grubunda”
Tedbirsiz her iyimserliğin hastalığa hizmet etmesinin ihtimal dahilinde olduğunu vurgulayan Koca, “Mevcut şartlarda büyüklerimiz ve kronik hastalığı olanlar virüse karşı halen risk grubundadır. Bizim için en endişe verici olan, risk grubundakilerin veya onların yakın çevrelerindekilerin konunun ciddiyetini unutup, tedbirleri aksatmasıdır. Mücadelenin çok önemli bir kısmını büyüklerimiz için verdik. Lütfen aynı hassasiyeti koruyalım.” diye konuştu.
Bakan Koca, “ülkenin, tüm yaz günlerinden aydınlık yüzleri” olarak nitelendirdiği gençlere yönelik ise şunları söyledi:
“Bilmenizi isterim ki dünyada iyilik, özgürlük, güzellik adına ne yapılmışsa, insanlık için hangi büyük ve ileri adım atılmışsa, bunların hepsi sizin yaşınızda kalmayı başarabilenler tarafından yapılmıştır. Bilim, sanat, buluş, icat sizin yaşınızın heyecanlarını, tutkularını ebediyete taşıma işidir. Gençlik bir kez gelir, onu hayatı boyunca sürdürebilenler toplumlarını, ülkelerini, dünyayı değiştirir. Bugünün dünyasını sizin yaşınıza yakın yaşlardaki insanlar değiştirdi. Düşünülenin aksine de gelecek bizi ileride beklemiyor. Geleceği, bize gençler getiriyor.”
“Hekim olmak isteyen gençlerin sayısı her zamankinden fazla”
Koca, hafta sonu yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) değinerek, şunları kaydetti:
“Önümüzde hepimizin heyecanla beklediği iki sınav günü var. Birkaç ay boyunca sizden bazı fedakarlıklar isteyen bir doktor ağabeyiniz olarak, bu iki günün, hayat boyu kutlamaya değer bulacağınız iki başarı günü olmasını yürekten diliyorum. Bu yıl hekim olmak isteyen gençlerin sayısı, her zamankinden fazla. Gelecekteki meslektaşlarımı şimdiden kutluyorum. Günümüzde meslekler kişilerle değer kazanıyor. Zekaya, hayal gücüne, çalışkanlığa tüm meslekler aynı derecede ihtiyaç duyuyor.
Pandemi boyunca, toplumsal sorumluluğun gereklerini yerine getirmekle kalmadınız, örnek oldunuz. Süreçte sizlerin de bizlerden beklentileri oldu. Sağlık yönünden sınava uygun şartların hazırlanması konusunda bizler elimizden geleni yaptık. Bilim Kurulumuz, uygulamayı yapacak kurumlar için Sınav Tedbir Rehberi hazırladı. Milli Eğitim Bakanlığımız ve ilgili kurumlar titiz hazırlıklarını tamamlayıp, sizlerle paylaştı.”
Yakın günlerde yapılan diğer sınavların da dikkate alınması gerektiğini ifade eden Koca, “Örneğin okul girişlerindeki yığılmalarda ailelerin etkili olduğunu biliyorsunuz. Yetişkin yaşlardaki siz gençlerin girdiği bu sınavda yığılmanın daha az olacağını umuyoruz. Yine de gençlere iştirak edecek aileler olursa, kendilerinden sınav merkezinin biraz uzağında beklemelerini, gruplar oluşturmamalarını rica ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Sınav tarihi üzerinde, yaşanılan şartların sonucu olarak bazı gündemlerin oluştuğunu hatırlatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hepimiz, sizlerin yaşadığı sınavları yaşamış kişiler olarak, duygularınızı çok iyi anlıyor ve içtenlikle saygı duyuyoruz. Fakat gerçeğin hakkını gerçeğe vermeliyiz. Salgın hastalık söz konusu olduğunda bir ay, iki ay sonrasını öngörmek çok zordur. Bunu, yakın günlerde 1000’in altına çektiğimiz vaka sayısının tekrar 1.500’lerin üstüne tırmandığı tablolardan da tahmin edebilirsiniz. Sınavın ertelenmesi durumunda, risk bugünden çok daha büyük olabilirdi. Bugünkü gerekçeler yarın daha da büyüyebilir. Dünya Sağlık Örgütü eylül ayı için küresel ölçekte risk öngörüsünde bulundu. Bu durumda, sınavın, ne getireceği meçhul bir zamandansa şimdi yapılmasına ilgili kurullar tarafından karar verilmesi doğru görünmektedir.”
“Tedbir, birbirimize karşı borcumuzdur”
Koronavirüse karşı sağlığın yanı sıra ekonomiden ticarete, eğitimden üretime hayatın her alanında yeniden ivmek kazanmak için önlemler alındığını vurgulayan Koca, tüm hayatın yeniden sağlık kazanması ve eski temposuna yaklaşmasının vaka sayılarının kontrol altında tutulmasına bağlı olduğuna işaret etti.
Koca, “Tedbirlere uyum, pandemi boyunca her yurttaşına sahip çıkan, sağlık sistemiyle her ferde eşit ve yüksek derecede değer veren devletimize karşı da bir yurttaşlık borcumuzdur. Tedbir, birbirimize karşı borcumuzdur. Tüm toplumu etkileyen hastalığın kendisini ve etkilerini el birliğiyle yenmeliyiz.” değerlendirmesini yaptı.
Bunları da beğenebilirsin
Yorumlar
İmage To Text Windows 11 Key