DÜZCE’DE KORONAVİRÜS KABUSU TIRMANIYOR ! UZMANLAR BAKIN NE DİYOR?

726

Düzce’de koronavirüs vakalarında endişe verici tablo devam ediyor. Son bir haftada yüzlerce kişinin testi pozitif çıktı. Hastanelerin pandemi servislerinde yatan hasta sayısındaki artış yetkilileri de endişelendiyor. 

Dünyayı etkisi altına alan ve bir türlü önüne geçilemeyen koronavirüs salgını ile ilgili ülkemizdeki vaka tablosu halen kritik sınırın üstünde seyretmeye devam ediyor. Düzce’de de vaka sayıları ülke ortalamasının üstünde yer almaya devam ediyor. Edinilen bilgilere göre halen Düzce’de son bir haftada yüzlerce kişinin testi pozitif çıktı.  Hastane çalışanları başta olmak üzere okullarda öğretmenler, resmi dairelerde çalışan memurlar ve yüzlerce vatandaş son bir haftada koronavirüse yakalandı. 

Düzce vaka sıralamalasında 81 il arasında üst sıralarda yer alırken aşılama kampanyası da tüm hızıyla devam ediyor. Özellikle Delta varyantı nedeniyle pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de  vaka ve ölüm sayıları epey bir zamandır tırmanışta.  Yeterli miktarda aşı olmasına rağmen önemli bir çoğunluğun aşı olmamakta direnmesi  ve  her gün bağışıklığını kaybeden insan sayısının aşılanan sayısından fazla olması nedeniyle  vaka tablosunda iyileşme görülemiyor. 

DSÖ daha yeni salgının kısa süre içinde bitmeyeceğini, pek çok ülkede oluşan havanın aksine 2022 yılında da Kovid’in pandemi durumundan çıkmayacağını hatta bu sürenin daha da uzayabileceğini açıkladı. Kaldı ki bunlar da Kovid-19’un bir ölçüde çözülebilen ve öngörülebilen kısa vadede yarattığı, yaratacağı etkiler, dolayısıyla bunun bir de uzun vadede neler yapıyor, nerelere sızıyor gibi soru işaretleriyle dolu gizemli bir başka boyutu da var. Ve “asıl büyük tehdit o” diye de şimdilerde çok konuşuluyor. Uzmanların ‘Uzun Kovid’ olarak adlandırdığı bu durum da başta kalp ve böbrekler olmak üzere insan vücudunun birçok noktası için hayati riskler içeriyor. DSÖ’de virüslerle ilgili Tanı, Sınıflandırma ve Değerlendirme Bölüm Başkanlığı görevini uzun yıllar yürüten Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedirhan Üstün anlatıyor:

Asıl büyük tehdit bu o zaman?

“Evet, uzun Kovid dediğimiz şeyin etkisi geçmiyor. Bilim insanlarının görüşü, önceki Kovid’i kısıtlı bir enfeksiyon olarak görmeleri şeklindeydi. Herkes enfeksiyonu ya öldürür ya geçirirsin diye biliyor ama geçirsen bile bitmiyor. Enfeksiyonun sende yaratmış olduğu tahribat vücudunda kalıyor. Mesela suçiçeği kolay bir hastalıktır. Çoğunlukla geçirilir ama suçiçeği vücutta kalır. Sonra ileriki yaşlarda zona olursun. Aslında o da bir suçiçeğidir, aynı mikrop, aynı virüs yapar. Veya Herpes virüsü. Uçuk oluyorsun geçiyor, sonra ne zaman bir soğuk algınlığı, strese giriyorsun, tekrar nüksediyor. Uzun Kovid dediğimiz de  böyle, aynı virüse, patojene bağlı farklı bir hastalık tablosunun ortaya çıkması şeklinde.”

Nasıl yani?

“Çoğu Kovid geçiren kişide bir şekilde uzun Kovid göstergeleri görülecektir. Yani bundan 5-10 sene sonra ne kadar çok kalp krizinden ölümler olmuş, ne kadar çok insan böbrek yetmezliğine girmiş, ne kadar çok insanda kısırlık artmış bunlar bekleniyor. Nitekim başladı da… İnsanlar daha fazla Kovid nedeniyle kalp krizi geçiyorlar. Şu anda dünya yangını söndürmekle meşgul. Bugün görülen kısa Kovid 15 gün içerisinde çözülüyor. Karantinada kalıp bulaştırıcılığını bitiriyorsun ama virüsü vücudundan tümüyle yok etmiyorsun.”

Aşının önemi daha da mı artıyor bu durumda?

“Kesinlikle. Aşıyla eğer sen başından virüsü bir şekilde nötralize edersen, ona karşı önlem alırsan çok önemli. Yapmazsan, hem kısa Kovid’i çok ağır geçireceksin, hem vücudunu uzun Kovid’e karşı ‘Gel beni hasta et’ diye açacaksın.”

Özetle, Kovid sinsi ve son derece belalı bir virüs. Alın size kesinlikle aşı olmak için bir neden daha…

 

 

Bunları da beğenebilirsin
Yorumlar
İmage To Text Windows 11 Key