YUNUS BANNER2
YUNUS BANNER

KÜRESEL GIDA KRİZİ, TARIMSAL ÜRETİMİN ÖNEMİNİ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKARDI!

334

2020 yılı Şubat ayı ile birlikte hayatımıza giren pandemi ve 2022 yılı Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna gerilimi, şu anda küresel bir gıda krizinin eşiğinde olan dünyada tarımsal üretimin önemini  ve gerekliliğini toplumlara bir kez daha çok net bir şekilde gösterdi.

Mevcut konjonktürel durum, tarım arazisi sınırlı olan ülkelerde radikal politika değişikliklerine yol açarken, Türkiye gibi ekilebilir tarım arazisi yönünden zengin sayılabilecek ülkelerde ise tarımsal üretim konusunda toplumsal farkındalık ve buna dayalı aksiyonlarda zenginleşme yarattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm çiftçilerimizden ekilmemiş bir karış arazi bırakmamasını isterken, Tarım ve Orman Bakanlığı, tarımsal üretimin artırılmasına yönelik tedbirlerini kamuoyu ile paylaştı. Küresel ve ulusal ölçekteki bu tedbir ve teşviklerle uyumlu bir şekilde, bölgesel ölçekte de Düzce Üniversitesi bu kapsamda elini taşın altına koyarak, bölge çiftçisine tarımsal üretim için karşılıksız olarak destek sağlamayı sürdürüyor.

T.C. Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yürütülen ve koordinasyonu Yükseköğretim Kurulu tarafından sağlanan Üniversitelerimizin Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması programı kapsamında Çevre ve Sağlık alanlarında Bölgesel Kalkınma Odaklı İhtisaslaşma Üniversitesi ilan edilen Düzce Üniversitesi, Sağlık alanında ihtisaslaşma konusu olan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp için hammadde vasfı teşkil eden Tıbbi ve Aromatik Bitki yetiştiriciliğini bölge halkına yaygınlaştırmak üzere 2016 yılından bu yana faaliyet yürütüyor.

Gıda ve Gıda Takviyesi başta olmak üzere, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp ürünleri için hammadde vasfı teşkil eden tıbbi ve aromatik bitkilerde ülkemiz net ithalatçı konumunda bulunuyor. Bu durum, küresel siyasi ve ekonomik gelişmelere göre ülkemiz için potansiyel bir tehdit vasfı teşkil ediyor. Düzce Üniversitesi, birçok gıda ve gıda takviyesinin üretimi için gerekli olan tıbbi ve aromatik bitkilerin bölgemiz çiftçileri tarafından yerli imkanlarla üretimi desteklemek için, bölge halkı ile birlikte 5 yılı aşkın sürede 1000 dönümün üzerinde arazide çok sayıda tıbbi ve aromatik bitkinin yetiştirilmesini sağladı.

Konuya ilişkin bilgiler aktaran Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörü Doç. Dr. Uğur HASIRCI, 2016 yılından bugüne kadar bölgede tıbbi nane, tıbbi kekik, tıbbi adaçayı, melisa, biberiye, safran ve salep gibi çok sayıda tıbbi ve aromatik bitkide başarılı sonuçlar elde edildiğini, bölge halkından bu sürece dahil olan gönüllü çiftçilerin hem bu ürünlerin satışından önemli gelir elde ettiklerini, hem de tarımsal üretimin hacminin artırılmasına katkıda bulunarak Ülkemizin net ithalatçı olduğu bir ürün grubunda yerli üretimin oranının artmasını sağladıklarını vurguladı.

Bölge halkı ile birlikte tıbbi bitki yetiştirme sürecinin aşamalarından bahseden Doç. Dr. Uğur HASIRCI, çiftçilerin arazisinden toprak numunesi alarak bu numuneyi Düzce Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (DÜBİT) TÜRKAK akreditasyonuna sahip bir şekilde analiz ettiklerini ve bu analize dayalı olarak hem çiftçilere tıbbi bitki türü önerdiklerini hem de gübreleme tavsiyesinde bulunduklarını belirtti. Tıbbi bitki türünün beraber kararlaştırılmasından sonra fide temini sürecinde de bölge halkına destek olduklarını vurgulayan Hasırcı, dikim, bakım ve hasat süreçlerine ilişkin bölge halkına hiçbir karşılık beklemeden eğitim desteği verdiklerini sözlerine ekledi. Düzce Üniversitesi’nin bu sürece ilişkin bölge halkı için ürettiği esas değerin, bölge girişimcileri tarafından kurulan bir firmanın, gönüllü çiftçilerin tüm ürünlerini satın alım garantisi sağlamak olduğunu vurgulayan Hasırcı, böylece çiftçilerin hiçbir şekilde satış kaygısı yaşamadığını ifade etti.

Düzce Üniversitesi’nin bölge halkı ile sadece tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği yapmadığını, 13 yıldır arıcılık ürünlerinin üretimine yönelik olarak da bölge halkıyla beraber çalıştıklarını vurgulayan Doç. Dr. Uğur HASIRCI, Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma, Uygulama ve Geliştirme Merkezi (DAGEM) tarafından bölge halkına bal, polen, propolis, arı sütü ve arı zehri gibi çok sayıda arıcılık ürününün eldesi ve ticarileştirilmesi konusunda karşılıksız destek sağlandığını belirtti.

Ayrıca Düzce Üniversitesi Tarımsal Atıkların Endüstriye Geri Kazanımı Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜTAGAM) tarafından, bölgenin tarımsal atıklarından üretilmiş kompost kullanılarak, Şitaki ve Reishi gibi tıbbi mantarların bölge halkı ile birlikte yetiştirildiğini söyleyen Hasırcı, tıbbi mantarların çok önemli bir gelir potansiyeli barındırdığını ve bu nedenle bölgemizde tıbbi mantar yetiştiriciliğinin de giderek arttığını vurguladı.

Mevcut gıda krizinin bölge halkında tarımsal üretim konusunda önemli bir farkındalık yarattığını ve bunun somut sonuçlarını hızlıca almaya başladıklarını dile getiren Hasırcı, sadece son 1 haftada 4 gönüllü çiftçinin daha sürecin paydaşı olduğunu ve atıl durumdaki arazilerinde tarımsal üretim yapmaya başladıklarını vurguladı. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’ın da ailesine ait 10 dönümlük bir araziyi, tıbbi bitki yetiştirmek üzere hiçbir karşılık beklemeksizin tamamen kamu yararına Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörlüğü’nün kullanımına sunduğunu belirten Hasırcı, bu arazide yetiştirilecek ürünler ile hem Ar-Ge faaliyeti yürütüleceğini hem de bu ürünlerin kamu yararına kullanılacağının altını çizdi.

Bölge halkını, küçük-büyük demeksizin atıl durumdaki tüm arazilerini tarımsal üretime katkı sağlamak amacıyla kullanmaya davet eden Hasırcı, Düzce Üniversitesi’nin hem tıbbi bitki yetiştiriciliği, hem de arıcılık ürünleri ve tıbbi mantar yetiştiriciliği konularında hiçbir karşılık beklemeksizin bölge halkına destek sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Bunları da beğenebilirsin
Yorumlar