YUNUS BANNER2
YUNUS BANNER

DÜZCE DEPREMİNİN ÜZERİNDEN 21 YIL GEÇTİ; GERİYE UNUTULMAYACAK ACILAR VE FOTOĞRAFLAR KALDI!

723
Merkez üssü Kaynaşlı ilçesi olan 12 Kasım 1999’da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremin üzerinden tam olarak 21 yıl geçti.
“Asrın felaketi” olarak tanımlanan ve 17 Ağustos 1999’da meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nden etkilenen Düzce, yaralarını sarmaya çalışırken bu kez 12 Kasım 1999’da 7,2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Üç ayda iki büyük deprem yaşanan Düzce’de her iki afette toplam 980 kişi hayatını kaybetti, konutların yüzde 82’si, iş yerlerinin yüzde 87’si hasar gördü.
Kentte, aradan geçen 21 yılda aynı acıların tekrar yaşanmaması için çeşitli önlemler alındı. Birinci derece deprem bölgesi olan ve fay hattı üzerinde yer alan Düzce’de vatandaşlara deprem bilinci eğitimleri verildi. Yüksek kat kriterleri yeniden belirlenerek yeni yapılanmanın bu şartlara uygun olması için titiz çalışmalar yürütülen Düzce’de yüksek katlı binaların yapılması yasaklandı.
Deprem döneminde Bolu’ya bağlı bir ilçe olan Düzce, 9 Aralık 1999’da Bolu’dan 6 ilçeyle beraber ayrılarak il statüsüne kavuştu ve 170 bin olan nüfusunu aradan geçen 21 yılda 392 bine çıkardı.
Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, 12 Kasım 1999 depreminin üzerinden 21 yıl geçtiğini ve bu geçen sürede yeni deprem yönetmeliklerine göre kentin konut stoğunun yenilediğini söyledi. Yaptıkları çalışmalarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılan yönetmeliklere harfiyen uyulması konusunda çaba gösterdiklerini vurgulayan Özlü, “Verdiğimiz ruhsatlarda, yapılan inşaatlarda denetimler yapıyoruz.
Yapıların depreme dayanıklı olması konusunda özel hassasiyetimiz var çünkü 1999 depreminde Düzce büyük zarar görmüştü. Depremden sonra bugün ‘Bahçeşehir’ dediğimiz bölge yapıldı. Bu çerçevede özellikle yüksek katlara müsaade etmiyoruz. Bugün Düzce’de maksimum kat yüksekliği zemin artı dörttür. Bütün Düzce için kentsel dönüşüm strateji belgesi hazırladık. Dönüşüme tabi tutulacak olan 8 bölgemiz var.
Kentsel dönüşüm deprem konusunda yapmamız gereken en önemli çalışmaların başında geliyor.” diye konuştu.
Yaşanan büyük acının izleri yüreklerde ilk günkü gibi dururken geriye ise işte tarihe geçen bu fotoğraflar kaldı.
Bunları da beğenebilirsin
Yorumlar